Torasik Outlet Sendromu Nedir?
Torasik Outlet Sendromu boyun bölgesi derin kasları, göğüs kasları ve köprücük kemiği kaslarının oluşturduğu üçgende ve boynun alt bölgesindeki boşlukta damar ve sinir yapılarına bası meydana gelmesiyle oluşur. Torasik Outlet Sendromunu 1956’da Peet ve arkadaşları tanımlamıştır. Sendromun sınıflandırılması altında yatan sebebe göre yapılmaktadır. Nörojenik (sinirsel), arteryal(atar damar), venöz(toplar damar) ve travmatik olarak 4 başlık altında toplanır.
Nörojenik TOS, motor semptomlar verir ve genelde kemik anomalilerine bağlı açığa çıkar.
Arteryel TOS, 1. Kaburga kemiğinin deformasyonuyla oluşur ve iskemi(kanlanmanın kesilmesi) gözlenir. İleri durumlarda nekroz da görülebilir.
Venöz TOS, vendeki tromboza(pıhtı) bağlı olarak gelişir ve oldukça nadirdir. Ani başlayan semptomlar ağrı, şişkinlik gibi bulgular açığa çıkartır.
Travmatik TOS, köprücük kemiğinde meydana gelen kırıktan dolayı oluşur. Semptomlar kırık bölgesinde veya etkilenen taraf uzuvlarının uç kısımlarında açığa çıkar.
Göğüs kafesinden çıkan sinir ve damarların sıkışmasıyla ağrı, uyuşukluk, parmaklarda karıncalanma ve kavramada güçsüzlük gibi semptomlar verir.
Fizik muayene ve özel testleriyle tanı koyulabilir. Genelde fizik tedaviyle takip edilir. Amaç köprücük kemiği ile 1. kaburganın mesafesinin genişletilmesidir. Duruşun düzeltilmesi, omuz çevresi kasların kuvvetlendirilmesi ve boyun kaslarının gevşetilmesi gerekir. Manuel terapi uygulamalarıyla gevşetilen bölgelere uygun egzersiz programıyla kuvvetlendirme programı uygulanır. Ancak kemik patolojileri var ve sinir iletim hızları düşükse cerrahi uygulanmaktadır. Cerrahi sonrası fizik tedavi ile sinir uyarılması, cerrahiye bağlı atrofiye giden kaslarda kuvvetlendirmek, eklem limitasyonu veya kasta gerginlik ve kısalığa manuel terapi uygulamaları tercih edilir.