Brakiyal Plexus Yaralanması Nedir?

Brakiyal pleksus yaralanması; omuz ve kol kaslarını çalıştıran, boyundan çıkan sinirlerin birleşmesiyle oluşmuş sinir kümesinin hasar görmesiyle meydana gelen yaralanmadır.

Brakiyal pleksus yaralanması ile birlikte gelişen omuz- kol bölgesi paralizisi savaş tarihi kadar eski bir klinik durumdur. Savaşlardan sonra da modern çağın getirdiği birçok faktöre bağlı olan Brakiyal Pleksus Yaralanmaları meydana gelmiştir. 1827’de Flaubert tarafından tanımlanan anatomik bulgular, 1902’de Thornburn ve arkadaşlarının endüstriyel bir kaza sonucu yaralan bir kadın işçide yaptığı cerrahi ile incelenmiştir. 2. Dünya Savaşında da yaralanan birçok askerde uygulanan tedavi yöntemleri ile de Brakiyal Pleksus Yaralanmalarının tedavisi eski bir klinik sorunu karanlık dönemden çıkarmıştır.

Brakiyal Pleksus Yaralanmalarıyla alakalı birçok çalışma vakaların çoğunun motorlu araç kazalarından meydana geldiğini göstermektedir. Motor yaralanmalarının meydana gelmesindeki en büyük sebep çekiş ve ezilme yaralanmalarıdır. Motor kazaları dışında endüstriyel yaralanmalar, ateşli silah yaralanmaları da yaygındır.

Brakiyal Pleksus yaralanmaları omuz-kol bölgesi doğrudan gelen darbe ile pleksusta(sinir ağı) meydana gelen ezilmeye bağlı olabilir. Boynun tek taraflı bükülmesi ile birlikte kolu geriye doğru kaldırma hareketi sinir ağının aşırı çekilmesi  üst köklerini ve sinir ağının gövdesini etkileyebilir. Çevre dokuda meydana gelen yaralanmalara bağlı olarak oluşan problemlerin sinir ağını sıkıştırmasından kaynaklanabilir. Tüm bu sebepler bir arada da olabilir. Kolun ve boynun pozisyonuna ek olarak, uygulanan kuvvetin yönü ve şiddeti de yaralanmanın derecesini ve ilerleyişini etkiler.

Brakiyal Pleksus Yaralanmaları potansiyel olarak yaşam kalitesini etkilediği için tedavisi  önemlidir. Uzun dönemde bu tarz yaralanmalar hastanın yaşam kalitesini oldukça düşürmektedir.

Brakiyal Pleksus Yaralanmasında omuz- kol bölgesinde fonksiyonel kayıp meydana gelir. Boyun bölgesinin etkilenimine bağlı olarak boyunda skolyoz gelişebilir. Sternoklaidomasteideus (boyun kası) kasının hasar görmesi başın pozisyonunu etkilemektedir.

Köprücük kemiğindeki yaralanma sinir ağı üzerinde kompresyonun varlığını gösterir. Kasın kasılma mekanizmasında bulguların meydana gelmesiyle omuz-kol bölgesi kaslarında küçülme ve kuvvet zayıflığı gözlenir. Aynı zamanda da parasempatik etkilenimler meydana gelerek ciltte hassasiyet, kızarıklık gibi bulgular görülebilir. Fonksiyon kaybı beraberinde eklem kısıtlılığını da getirir.

Brakiyal Pleksus Yaralanmalarına genelde cerrahi olarak müdahale edilir. Cerrahiden sonra ciddi bir fizik tedavi süreci başlar. Fizik tedavi ilk olarak yaralanma olan çevre dokuların manuel terapi ile gevşetilmesiyle başlamalıdır bu uygulamalar hastanın iyileşme sürecinde büyük önem taşımaktadır. Omuz ve kol kaslarına yönelik hazırlanan egzersiz programı siniri de uyarmalıdır. Sinir ağının uyarılması sinirde meydana gelen kayıptan kaynaklı açığa çıkan patolojilerin ortadan kalkmasını sağlayacaktır.